ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE OYUNUN ÖNEMİ

Erken çocukluk dönemi (0-6 yaş) aynı zamanda çoğu bilim insanı tarafından yaşamın sihirli yılları olarak adlandırılan okul öncesi dönemini de kapsayan bir süreçtir ve bu süreçte çocuklar gelişimleri açısından çok hızlı şekilde ilerleme gösterirler. Gelecek diğer çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinin temellerinin atıldığı bu dönemde bilişsel, sosyal, duygusal, psiko-motor ve dil gelişimlerinde beceriler kazanmaya başlarlar.

Bunun yanı sıra çocuklar hızlı gelişim gösterseler de fiziksel ve sosyal açıdan tam olgunluğa ulaşamamışlardır. Birçok güçlük altında savunmasızdırlar ve risk altındadırlar ve dönemin hasarları da kalıcı olabilmektedir. Çocukların hem gelişim dönemlerini en sağlıklı biçimde geçirebilmeleri için hem de bu savunmasız dönemi en hasarsız şekilde atlatabilmeleri için en güçlü araç ise oyundur.

Oyun kavramı birçok kuram ve kuramcı tarafından ilgi odağı olmuştur ve oyun için birçok tanım yapılmıştır:

  • Oyun çocuğun kendisini ifade etmesidir
  • Oyun uyumdur
  • Oyun sosyal bir kuruluştur
  • Oyun, çocuğun sosyal ve ahlaki değerleri öğrendiği alandır.

Oyun kavramı için bu kadar çok tanım yapılmış olması oyunun önemine de vurgu yapmaktadır. Oyun çocukluk döneminde bir öğrenme aracı olarak kabul edilmektedir. Öğrenme aracı olan oyun çocuğun bir isteği değil sevgi, beslenme ve bakım gibi gerekli olan önemli bir ihtiyacıdır. Çocuklar yetişkinler gibi konuşarak iletişim kurmak yerine oyunu tercih eder ve bu şekilde iletişimde kalırlar. Oyunlar çocuklar için rastgele seçilmiş, şans eseri denk geldikleri bir araç değildir. Tam tersi çocuklar bilinçli olarak hangi oyunu oynayacaklarını seçerler; bazı bilimsel kaynaklara göre ise hatta bebekler 10 aylık itibari ile oyunlarını bilinçli olarak seçerler.

Bazı bilim insanları oyunu psikolojik açıdan incelemiş ve farklı görüşlerde bulunmuşlardır. Çocukların oyunu bilerek seçtikleri ve çocukların oyunda hoş olmayan yaşantıları tekrarladıkları ve bu yolla gerçek hayatta yetişkinlerin kurduğu egemen dünyadan çıkarak kendi egemen dünyalarını oluşturdukları söylenmiştir, böylece kendi özerkliklerini ve özgüvenlerini geliştirir, probleme çözüm yolları bulurlar.

Share

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *